20 Şubat 2017 Pazartesi

Liman

Varoluşsal sıkıntıya birebir bi kağıt bi fırça ile "kusmak" : 

 

Hiç olup gitmek sancısı; nereden hortlayıp geleceği belli olmayan koca bi canavar gibi.. Dolabın arkasında ? Kapının ötesinde ? Koridorun karanlığında. Korku bu "en çocuk olduğumuz yerden" tutup sarsacak tabi. "En çaresiz olduğumuz yerden en savunmasız anımızda." Bi kitabın bitişinde, yaprağın çürüyüşünde, ananın memesinden kopuşta, içilenin son yudumunda, sevilenin son bakışında, eski sokakların yıkılışında, saça düşen ilk beyazda, eski bi şarkının ezgisinde, tanıdık bir denizin rüzgarında, eski aşkların yaşlanmış ellerinde... Liman tanıdık liman güvenli rahat ve hatta okuyalım "içimizi dökenlerin" şiirlerini : 


"Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ

Sevgiler bekliyor sürekli senden.

İnsanın bir yanı nedense hep eksik

Ve o eksiği tamamlayayım derken,

Var olan aşınıyor azar azar zamanla.


Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.


Anılarım kar topluyor inceden,

Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.

Ama yine de unutuş değil bu,

Sızlatıyor sensizliği tersine.

Senin kim olduğunu bile bilmezken.


Sevgiden caydığım yerde darıl bana."


ama.. çare yok Gemidesin. Ufuk böyle güzelken "limana" hasret yaşama.. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder