14 Mart 2015 Cumartesi

Marş Marş!

Sabah oluverir en sessiz yerinden gecenin
Göğün pembeliğinde yankılanır 
egzosu ilk otobüsün
Dişliler otursun diye yerine; döner tekerler -hep ileriye
Bi dolu öğretiyi hatmetmek üzere ayrılır yatağının en sıcak yerinden çocuk
İçerler 'and'ı güzelleşirler
Tahtada bir şeyler karalayan kadın anlayamacaktır onu hiçbir zaman
Tıpkı uçurtmasıyla uçtuğunda ona inanmayan diğer büyük adam gibi
Uçurtmayla uçulamadığını zanneder büyük adam
Görmez 3.sayfa haberiyle uçan küçük çocuk ellerini 
Rüzgara direnir şeytan uçurtması
Kuyruğu bi dala takılana kadar..
Görmez yine adam
Büyük ela gözlere yansıyan 'hayal'i
-Görmez yine kadın
Daha dün bisikletli düşler kurmuştu oysaki iki ağaç arasına
Kovuğuna saklamıştı büyümeyi
Kara tahta da kardeşi değil miydi o ağacın ?
Neden zorla büyüsün isterdi..
'Yont'ulmuştu besbelli ondandı bu sessizliği
Yoksa gaddar bir tebeşirin şiddetini kabullenmezdi gövdesi
-
Yankılandı yeniden topuk sesleri kulaklarında
Ne kabus Tanrım
-Marşmarş-
'Boş boş' bakma dedi kadın 
Ne 'boş'luk ...
-Marşmaş-
Yazılacaktı hepsi kağıda
'Hayal kurma yeri değil burası'
-'Marşmarş'
Ne zaman 'hazır ol'acağını ne zaman 'rahat'layacağını de karar veremediğin 'hayal kuramadığın' yer
'Hoşgeldin çocuk'
'Hoşgeldin! Büyük kadın/ adam, kara tahta olmaya!'
'Çıkar kovuğundan büyümeyi! Hoşgeldin!'
'Hep ileri'
'Marşmaş!!'
'Hoşgeldin!'



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder